YGS'den Geriye Kalanlar...

Yükseköğretime Geçiş Sınavı (YGS) 13 Mart Pazar günü yaklaşık 2,2 milyon adayın katılımı ile tamamlandı. Adaylar 4 test ve 160 sorudan oluşan sınavı tek oturumda tamamladılar ve 25 Mart Cuma günü açıklanması planlanan sonuçlarını beklemeye başladılar.
 
Sonuçların açıklanması ile ilgili takviminin bu yıl ilk kez ÖSYM tarafından önceden duyurulmasını olumlu ve güzel bir gelişme olarak görüyorum. Ansızın, umulmadık bir anda veya beklenmedik bir yöntemle sonuçların açıklanması adayları bir belirsizliğe ve heyecan dolu beklentiye itiyordu. Adaylarla birlikte iş planını sınav sonuçlarına göre yapan eğitimcilerin de bu belirsizlikten dolayı canları yeterince sıkılıyordu. 


ÖSYM varolan bilişim altyapısı ile YGS sonuçlarını açıklamada epeyce mesafe katetti son yıllarda. Önceki başkanı Ali Demir'in sonuç açıklamada hız denemelerine şahit olmuştuk. Örneğin YGS sonuçlarını açıklama süresini 4 güne kadar düşürmeyi başarmıştı. Ancak yeni başkan Ömer Demir, hızdan ziyade prensiplere önem verdiğini gösterdi. Sonuçların açıklanma tarihini 25 Mart diye baştan ilan etti ve önemli bir değişiklik olmazsa o tarihte sonuçlar açıklanacak.

Aman neyse! Geç olsun, güç olmasın...
 
Sınav uygulaması ile ilgili ülke genelinde kayda değer bir aksaklığa da şahit olmadık. En azından basına yansıyan bir sorunla karşılaşmadık. Güneydoğudaki bir kaç ilde yaşanan olağan dışı durum ve güvenlik sorunları nedeniyle bazı yerlerdeki adayların farklı sınav merkezlerine alınması dışında önemli bir mevzu olmadı.
 
Soruların tamamının yayınlanması gerektiğine dair Danıştay'ın geçmişte verdiği karara bu kez ÖSYM uydu ve soruların %20'si yerine tamamı, hemen sınav sonrasında kamuoyu ile paylaşıldı. Bu da şeffaflık açısından yerinde bir hareket olarak 2016 YGS tarihine geçti. Tasvip edilmemiş ve kamu desteğini almamış bir karardı zaten soruların bir kısmını açıklama fikri.
 
2 milyon üzerinde genci doğrudan, en az 2 - 3 misli ebeveyni ve yakınlarını da dolaylı yollarla ilgilendiren bir sınavın sorularının sadece %20'lik kısmının kamuoyuna açılıp, kalanının arşivlenmesi saçma bir fikirdi zaten.
 
Sınav sorularının yayınlanması ile birlikte hem adaylar sınavda ne yaptıklarına göz atma fırsatı buldular, hem de eğitimciler, öğretmenler, uzmanlar soruları bilimsel ve teknik açıdan inceleme şansı yakaladılar. Yapılan incelemelerde hatrı sayılır oranda sorunun tartışmaya açık olduğuna ilişkin haberler medya organlarında yayınlandı. 
 
Tartışmalı sorulara ilişkin ÖSYM'den soruların bilimsel ve teknik özelliğine dayalı bir açıklama ve gerekçe henüz yapılmadı. Değerlendirmeyi, oluşturacakları bir inceleme kurulu tarafından yapacaklarını ve sonuçları açıklayacakları gün tartışmalı sorularla ilgili kararı ve gerekçelerini de kamuoyu ile paylaşacaklarını ifade ettiler.
 
ÖSYS tarihinde bu oranda tartışmalı sorunun olduğu bir sınava hiç denk gelmedik. Her yıl sınavda yer alan bir veya iki soruya bu gözle bakılırdı ama bu yıl on bir taneye varan sayıda tartışmalı sorunun olduğundan bahsedildi.

Bakalım bunların kaçı değerlendirmede hatalı işlemi görecek? 
 
On bir sorunun hatalı olacağını düşünmüyorum ama yine de sınavın ciddiyetine gölge düşürdü bu durum. Zira sınav ve test uzmanları, 2016 YGS'nin önceki yıllara oranla özensiz hazırlanmış bir sınav olduğundan dem vurdular.
 
Eğer iki veya üçten daha fazla sayıda sorunun hata gerekçesi ile iptal edilmesi söz konusu olursa bütün istatistik öngörüleri alt üst edecek bir değerlendirme süreci yaşanır. Zira sınava katılan adayların kahir ekseriyetinin 2015 YGS'sinden daha kolay olduğunu ifade etmesi, üstüne bir de iptal edilmesi durumunda doğru yapılmış gibi kabul görecek soruların ortalamaları artıracak olması nedeniyle puan ve sıralama sapmaları beklenenden çok farklı olabilir.
 
Tüm bunları 25 Mart Cuma günü göreceğiz ve uzun uzun yorumlayacağız.
 
Adaylar sınavdan çıkıp soruları inceledikten sonra "acaba kaç puan alırım?" veya "sıralamam ne olur?" merakına düştüler doğal olarak. Elimizde 2016 yılının aday sayısı dışında herhangi bir veri olmadığı için bütün hesaplama sistemleri önceki yılların verilerine dayalı olarak işlem yapıyor. Bütün puan hesaplama modülleri kendilerini 2016 sonuçları açıklandıktan sonra güncelleyecekler. 
 
Biz eğitimciler içinde bulunulan yılla ilgili öngörülerimizi beyan ederken genellikle en son yılın verilerine daha çok müracaat ederiz. Hem sınav soru yapısı, hem de aday profili bir yıldan diğer yıla çok değişmez. Ancak 2016 sınavını 2015 ile kıyaslamak sanki adaylarda hayal kırıklığı yaratacak gibi de durmuyor değil. Zira 2015'de özellikle Türkçe ve Temel Matematik testlerinin nispeten zorlayıcı sorulardan oluşması geçen yıl ortalamalara olumsuz yansımış, bu performans kaybı ise puan ve sıralama bakımından adayların yüzünü güldürmüştü.
 
Soruların bu yılki zorluk kolaylık derecesine baktığımızda sanki 2014 yılını referans almanın daha akla yatkın olduğunu söylemeden geçemeyeceğim. 
 
Ancak sınırlı sayıda aday öğrenci ile görüşebildiğimizi ve soruların zorluk kolaylık derecesini de bu adaylardan aldığımız geri bildirimlerle yaptığımızı unutmamak gerek. Zira fotografın bütününü görmeden yapılacak kesin değerlendirmeler bizi, dokunarak fili tarif etmeye çalışan görme engelli denek pozisyonuna sokabilir.
 
Her şeye rağmen kaç puan alınırsa alınsın, hangi sıralama değerine erişilirse erişilsin önemli olan bu sınavın baraj değerlerini geçebilmek. Herhangi bir puan türünde 180 değerine erişmiş bir aday zaten süreci devam ettirmeye de hak kazanmış olacak. Zira haziran ayının son 2 haftası bu sürecin önemli finallerinden birisi ve orada çok şeyi değiştirebilmek mümkün. Öyle büyük hamlelere de gerek yok. Ufak dokunuşlarla LYS puan ve sıralarınızı kullanılabilir klasmanlara çekebiliyor olacaksınız.
 
Şu aşamada sonuçların açıklanmasını dahi beklemeye gerek kalmadan tüm aday öğrencilerin bir şeyi net bilmesi gerekiyor;

LYS'ye yaklaşık 3 ay var ve bu zaman dilimini akademik ve psikolojik olarak doğru değerlendiren adaylar hedefledikleri yere çok daha kolay ulaşabilecekler.
 
Özetlemek gerekirse;
 
İyisiyle, kötüsüyle bir YGS'nin daha sonuna geldik, LYS için ise top hala sizde. Tek mesele, gol olduğunda sizi bir üst lige çıkaracak o altın vuruşu yapabilmek...
 
 
 

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Üniversite Taban Puanları Belli Oldu, Taban Sıraları da Yaklaşık Hesapladık...

Üniversite tercihleri başladı, tüm adaylara bol şanslar...

An itibariyle YKS tercih dönemine yine merhaba dedik...