Su Akacak ve Yolunu Bulacak!

Sınavla ilgili süreçleri gerçek yaşamdan kesitlerle örneklendirmeye bayılırım. Bazen bir futbol müsabakasını, bazen de bir makinanın çalışma sistematiğini anlatır gibi mesela...

Holistik Paradigma ilintilerine ne kadar uyar bilmiyorum ama yaşamın bilişsel bir parçasını yine yaşamın içselleştirilmiş daha az karmaşık bir başka parçası ile izah etmeye çalışmanın, mevzuyu kavramsallaştırmak açısından yararlı olacağını düşünürüm hep.

Holistik kavramını görür görmez " hoca yine baygınlık geçirteceksin bize" diyenler; bi sakin olun bakim...

İnsan doğasında sıradan günlük yaşam ne kadar öneme haizse, sınavlar da hemen hemen aynı öneme haizdir. Daha net bir ifade ile sınavlar da günlük yaşamın birer parçalarıdır. Ekmek gibi, su gibi...

Ekmek deyince bi darlanma da gelmiyor değil. Zira Canan Karatay hoca her an kapıdan kafasını uzatıp "bırak o elindeki dilimi" diyecekmiş gibi hissediyor insan bir an.

Neyse mevzuyu geyiğe sardırıp dağıtmayalım...

Eğitim yaşantımız boyunca yüzlerce sınava girip çıkmışlığımız vardır. Her biri de zihnimizde mutlaka farklı izler bırakır. Sınava yüklediğimiz anlam ile zihinde bıraktığı izler arasında korelatif bir ilişki hep olmuştur.

Yaşam değirmenimize daha çok su taşıyan sınavlar elbette daha derin izler bırakır. Kariyer planının son virajı olarak tasavvur edilen üniversite sınavları da bu kategoride başrol oyunculuğunu kimselere bırakmaz alimallah. 

İşte bu sebeple bilgi bağlamındaki hazırlık ne kadar önemli ve gerekliyse, psikolojik hazırlık da aynı önem ve gerekliliğe sahiptir.

Yazının devamı aslında "hocam daha konular bitmedi, şimdi psikolojinin zamanı değil" diyenler için...

Sınava hazırlık sürecini bu sefer bir yolculuk konseptine büründürerek örneklemeye çalışacağım. Zira varılacak son istasyona, son limana, son otogara yaklaşıyoruz.

Öte yandan yolculuk anlarını doğrudan sınavla ilintilemeyeceğim zira bunu okurun paşa gönlüne bırakıyorum. Kim hangi figürde, hangi rolleri kime dağıtmak isterse ona dağıtsın.

Bu arada yolculuk candır.

Yeni yerler görür, yeni yüzlerle tanışır, umutla varacağın yere odaklanırsın... Sınava hazırlık sürecinde de bir umut odaklanması yok mu? Tabi ki var..!

Yola çıkarken heves ve heyecan tavan yapar hep. Aman aracı kaçırmayayım, vaktinde limanda ya da durakta olayım der, sürece bir telaşla dahil olursun.

Sonra seni uzak diyarlara taşıyacak araca odaklanırsın. Sağlam mı, yeni mi, son teknoloji mi, ergonomik ve rahat mı, güvenli mi... onlarca soru ile sorgularsın seni taşıyacak aracı...

Senin için tahsis edilmiş koltuğa oturduğun an, bir çok yaşanmışlıklarının ve anılarının olduğu ama az sonra terkedeceğin yere de şöyle bir vefa duygusu ile "yeniden döneceğim baba sana" der gibi bakakalırsın.

Öte yandan seninle aynı araca binmiş yolcuların heyecan ve telaşesini gördükçe de "yalnız değiliz be dostum, sakin ol" dersin içten içe...

İlk hareket başladığı an eller sallanır, elvedalar anlamsallaşmaya başlar ve doğup büyüdüğün, acı tatlı yüzlerce anını paylaştığın şehirden, kasabadan seni alır götürür. Usulca, sessizce...

Bilirsin ki uzun bir yol seni bekliyor. Dağ, ova, ırmak, ne varsa hepsini bir hamlede geçeceksin.

Bazen motorun gürültüsü bir ninni gibi gelir ve uykuya dalarsın, bazen de ani bir frenle panikler, tedirgin olursun.

Bu  araca bir kere binmişsen, istesen de istemesen de seni varacağın yere ulaştıracak. Yeter ki bir yol kazasına denk gelmeyesin ya da bir mola durağında aracı kaçırmayasın...

Mola durakları... Enteresan yerlerdir. Yaşı bizim gibi kemale ermişler için anlamsız cümlelerle yapılan anonsların, soğuk çayların, ekşimiş çorbaların, hijyenik olmayan lavaboların mekanıdır bu yerler...

Bu arada uçak ve gemi ile başladığımız yolculuğa farkındaysanız çaktırmadan otobüsle devam eder olduk. Ekonomi yapıyoruz, idare edin..!

Mola yerlerinde yükleri boşaltmak ve yükü sağlam almak gerekir. Bir sonraki mola yerine kadar yolculuğun konforundan bir şey kaybetmemek adına bu iki eylem önemlidir.

Ha buraya bir YGS koyalım da alan alsın...

Boşaltım sistemini rahatlatıp, sindirim sistemini güçlendiren beden için yolculuğun bundan sonraki kısmı daha da keyifli geçer. Zira bu sistemlerin gereklerini yerine getirmekle birlikte mola yerinde yüzler de yıkanmış, uyku dağıtılmış, bir ferahlama gelmiştir.

Kaptan da değişmiştir ki, dinamik müzik eşliğinde asfalt su gibi akıyordur artık. Çıktığın duraktan oldukça uzaklaşmışsındır ve sen artık başka bir sen olmaya, yeni ortama ayak uydurmaya başlamışsındır.

Yolun kenarında sana yabancı gibi gelen her şey aslında senin yaşam yolculuğunun birer figüranları gibi bir görünüp bir kaybolurlar. Ancak sen hep senle berabersindir ve ilerlemeye devam edersin...

Böyle bir yolculukta bir yolcunun yapması gerekenler nelerse onları da yaparsın elbette. Araçta olanların kimi uyur, kimi bir şeyler okur, kimisi de meraklı gözlerle etrafa, yola, seyr-ü sefere bakar durur... Tercih senin..!

Trafik levhalarında varacağın yerin mesafesini gördükçe ve gittikçe yaklaştığını hissettikçe bir huzursuzluk iklimi hakim olur. Bazen bir belirsizliğe kapı aralıyormuşçasına "acaba bu yola çıkmasa mıydık yaw" dersin içinden, bazen de "tebdil-i mekanda ferahlık vardır, yürü baba" der, kendine sükunet telkin edersin.

...ve işte tüm ihtişamıyla varacağın yer karşındadır. Saatlerdir zihnini kurcalayan eziklik, tedirginlik, yerini meraklı bir sevince bırakır. Akşam terkederken duygulandığın şehir gitmiş, yerine seni daha da heyecanlandıracak başka bir şehir gelmiştir.

Artık hiç bir şey eskisi gibi olmayacaktır. Yeni bir kent, yeni bir yaşam, yeni arkadaşlıklar, yeni dostluklar, yeni ufuklar... Buraya da bir üniversite koyalım da senkron karışıklığı olmasın...

İşte gençler...

Bindiniz bir alamete, gedeyonuz kıyamete...

Bu işten kaçış yok.

Ya yarı yolda bir kazaya maruz kalıp erken havluyu atacaksınız, ya da sizi bekleyen nihai hedefe ulaşacaksınız.  Bu işin kaçarı yok.

Su akacak ve yolunu bulacak. Yeter ki kaynağı kurutmayın.

O kaynak sizsiniz ve yol hala bitmedi...
 

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Üniversite Taban Puanları Belli Oldu, Taban Sıraları da Yaklaşık Hesapladık...

Üniversite tercihleri başladı, tüm adaylara bol şanslar...

An itibariyle YKS tercih dönemine yine merhaba dedik...