TEOG Haftası Geldi, Çattı...

TEOG Merkezi Sınavlarının ikinci ayağı 27-28 Nisan 2016 tarihlerinde yapılacak. 8. Sınıftaki aday öğrencilerin bu sınavlarda daha yüksek bir başarı yakalayabilmeleri için bazı hususları dikkate almaları gerekiyor.

Öncelikle sınav öncesi akademik, teknik ve zihni hazırlıkların tamamlanmış olması bekleniyor. Akademik hazırlıktan kastımız Eylül ayından sınavın yapılacağı tarihe kadarki 8. Sınıf müfredatına ait ders içeriklerinin iyi kavranması. Sınav 6 dersten oluşacağından bu derslere ait bilgilerin taze, güncel ve pekişmiş olması gerekiyor.

Tabi her adayın bu konudaki yeterliliğini eşitlemek mümkün değil. Bazı adaylar akademik anlamda kendilerini sınava tam hazır hissederken, çoğu adayın hala eksik ve pekişmemiş bilgiden şikâyetçi olduklarına şahit oluyoruz. Bu algı aslında merkezi sınavlara katılan pek çok adayın genetiğinde var.

Aday öğrenci ne kadar eksik olsa da sonuçta sınavın zorluk kolaylık derecesi öğrencinin yaş ve eğitim düzeyine çok uzak değil. Belki tüm sınavlardaki birkaç soru bu düzeyi zorlayacak nitelikte olabilir ama genel olarak sınav zorluk derecesi bakımından "yapılabilir" sorulardan oluşuyor.

Sınava az bir süre kalıncaya kadar akademik yönde yapılacak hazırlıkların daha çok tekrar mahiyetinde yürütülmesini tavsiye ediyoruz. Özellikle son haftaya girdiğimizde yeni şeyler öğrenmeye çalışmanın eğitim psikolojisi ve pedagoji açısından yararlı olmadığı yapılan çalışmalarla gözlemlenmiş durumda. Zihne kaydedilmeye çalışılan her yeni bilgi, pekişmemiş, sağlamlaşmamış eski bilgilerin daha karmaşık hale gelmesine neden oluyor.

O halde son hafta yeni şeyler öğrenmek yerine tekrar nitelikli çalışmalarla zaman verimli kullanılabilir.

Öğrenci zihnine bilgi kaydı sadece konu çalışarak değil, test çözerek, sınavın yapısına uygun çalışmalar yapmak suretiyle de mümkün. Bu nedenle özellikle son haftanın tekrara dayalı çalışmalarını test çözümüyle desteklemenizi öneririz. Zira testle zenginleştirilen çalışmalar hem bilgi güncellemesi yapmanızı sağlıyor hem de test ve sınav tekniği bakımından sizi geliştiriyor, daha iyi noktaya getiriyor. Diğer bir ifade ile zamanla yarışı da bu yöntemle öğrenebiliyorsunuz.

Sınavına gireceğiniz hiç bir ders önemsiz değil. Sistemin doğası gereği bazı dersler daha yüksek etkiye sahipken, bazı dersler puanları daha düşük oranda etkiliyor. Her ne olursa olsun önyargılardan arınmış bir zihinle her bir derse yeterli zamanı ayırmanız gerekiyor.

Teknik bakımdan en önemli hazırlık test çözme becerisini geliştirecek yol ve yöntemler konusunda çalışma yapmanız. Hızlı ve doğru okuma, doğru anlama, problem çözme teknikleri bakımından kendinizi geliştirmeniz sınav performansınıza olumlu yansıyor.

TEOG sınavını diğer merkezi sınavlardan farklı kılan en önemli özellik, yanlış cevapların doğru cevapları etkilemeyecek olması. Bu da sizi "bu soruyu boş bırakayım" tedirginliğinden uzaklaştırıyor. Bu sınavda hiçbir sorunun boş bırakılmaması gerekiyor. Belki de bu sınavın en kıymetli teknik bilgisi bu.


Sınava yönelik psikolojik hazırlığın nispeten diğer merkezi sınavlardan daha kolay olduğunu söylemek mümkün. Zira diğer merkezi sınavlar çoğunlukla tek oturumluk ve çok sayıda sorudan ve içerikten oluşan bir sınavken, TEOG’un 6 farklı oturumda ve daha az sayıda sorudan oluşması, sınavın aday öğrenci üzerindeki psikolojik gerilimini düşürüyor. Eğer aday bu sınav için kaygı ve stres besliyorsa bunun büyük ölçüde veli ve aile beklentilerinden kaynaklı bir kaygı ve stres olduğunu belirtmeliyiz.

Sınavın öğrencinin kendi okulunda yapılıyor olması da bir başka olumlu unsur… Öğrenci lokasyon farklılığından kaynaklı yabancılık duygusu yaşamıyor. Sınav öncesi ve sınav aralarında arkadaşlarıyla vakit geçirerek bu süreci daha keyifli geçirebiliyor.

Sınav günü ile ilgili önerilere gelince; Öncelikle velilere bir öneri ile başlayalım.

Geçmişten beri alışageldiğiniz sınav günü okul bahçesinde oturma, bekleme eylemini şayet yapmayı planlıyorsanız, sakın yapmayın. Bütün bir yıl boyunca sizi okulda görmeyen çocuğunuz, o gün sizi bahçede bekliyor olarak görünce durumu içselleştirir ve daha kaygılı bir sürece yol açmış olursunuz. Yapmayın bunu. Nasıl olsa çocuk kendi okulunda ve en az 6-7 aydır birlikte olduğu, eğlendiği, güldüğü oynadığı kankaları ile birlikte ve size bu gün de hiç ihtiyacı yok.

Bu kısa hatırlatmadan sonra öğrenciler için birkaç küçük hatırlatma ile yazımızı noktalayalım…

Her bir sınava girmeden önce bu sınavın ait olduğu dersle ilgili önyargılarınızı sınıfın kapısına bırakın. Sorulara objektif ve olumlu bir zihinle yaklaşın.

Soru köklerini okumadan ve anlamadan cevaplandırma işlemine geçmeyin. Zira her bir derste cevaplandırmanız gereken 20 soru ve 40 dakikanız var. Bu süre uzun ve yeterli bir süre...

Zorlandığınız sorular olacak mutlaka. Bunlar doğru ve adil bir eleme yapabilmek adına sınavda olması gereken sorular. Bunlarla zamanınızı öldürmeyin. Sorunun başına bir işaret koyup birinci turda tüm kolay ve hemen cevaplarını bulabileceğiniz sorularla zamanınızı değerlendirin. Kalan sorular, ikinci turda cedelleşmeniz, mücadele etmeniz gereken sorulardır.

Bazen şıklardan giderek doğru cevabı aramaya çalışın. Test tekniğinin en somut faydalarından birisi budur. Cevap mutlaka o 4 şıktan biridir.

İşlem gerektiren sorularda yazmaktan, çizmekten, sınav soru formunu karalamaktan çekinmeyin. Temiz olan tek şey optik cevap formunuz olsun ve o formda sadece kimlik ve cevap şıklarını doldurmayı unutmayın.

Arada bir zamanı kontrol etmeyi unutmayın. Soru cevaplandırma hızınızı ayarlamanız açısından zaman kontrollü ilerlemek çok doğru bir sınav stratejisidir.

Sınava iyi konsantre olmak için arada bir dinlenin, derin nefes alın, masada hep aynı pozisyonda oturmayın, postürünüzü sık sık değiştirin.

Sınıfta olup biten her tür uyarıcıyı algılıyorsanız, en ufak bir ses dikkatinizi dağıtıyorsa bu sizin sınava iyi konsantre olamadığınızın bir işaretidir. Nefes egzersizleri ve kısa molalarla sınava odaklanın, sınav sonrası ile ilgili düşüncelerle sınav anında zihninizi yormayın.

Kodlama disiplinine de kesinlikle riayet edin. Soru kaydırmak, cevabı yanlış şıkka veya yanlış soru numarasına işaretlemek en sık karşılaşılan kodlama hatalarıdır. Bir de hemen cevabı bulduktan sonra kodlamayı tamamlamanızı öneririz. Sınavın sonlarına bırakmak sizi hataya sevk eder.

Yanlış cevaplar doğru cevaplarınızı etkilemeyeceği için kesinlikle hiçbir derste, hiçbir sınavda boş geçmeyin. Mutlaka yanlış da olsa her sorunuzun bir cevabı olsun ve bunu optik cevap formuna kodlayın.

İki sınav arasındaki boşlukları sınavda çıkan soru ve konuları tartışarak değerlendirmeyin. Sınav ve sorular dışında farklı konularda arkadaşlarınızla sohbet ederek zamanınızı değerlendirin. Küçük şeyler atıştırabilirsiniz, okul bahçesinde, açık havada bu zamanı geçirebilirsiniz.

Sınav anında sınavın sonucuyla, ailenizin, öğretmenlerinizin, arkadaşlarınızın ve çevrenizin sizden beklentileriyle ilgili duygu ve düşüncelerden uzak durmaya özen gösterin.

Bütün bir yıl boyunca defalarca girdiğiniz yazılı sınavlarından farklı bir sınav olmayacak aslında sizin için TEOG. Tek farkı bütün ülkede aynı anda uygulanıyor olması ve sizinle aynı düzeydeki her adaya aynı soruların sorulmuş olması.

Sınav günlerinde uyku ve beslenme düzeninizle ilgili genel alışkanlıklarınızda önemli değişikliklere gitmemenizi öneririz. Rutin yaşam akışınız o güne kadar nasıl ilerliyorsa sınav günlerinde de aynı akışa gönül rahatlığı ile devam edebilirsiniz.

Unutmayın!

Sınav başarısı, yaşam başarısı demek değildir. Yaşamda başarılı olan pek çok bireyin sınav başarısı sizinkinden farklı değildir. Buna inanın!

 

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Üniversite Taban Puanları Belli Oldu, Taban Sıraları da Yaklaşık Hesapladık...

Üniversite tercihleri başladı, tüm adaylara bol şanslar...

An itibariyle YKS tercih dönemine yine merhaba dedik...