Yatay Geçiş Tefrikası... (Volume-1)

Ne yazalım diye twitter'da takipçilere sorduk. Somut bir talep gelmeyince "bizim çocuk bina okur, döner döner yine okur" babında yine bir sistem yazısı kaleme alalım dedik. Bildiğimiz müfredat bu, magazin yazacak, futbol tahlili yapacak, ofsayt taktiği ve çapraz koşu ve sol açıktan adam kaçırma sırrı verecek halimiz yok...

Bu yazımızda Yatay Geçiş konusunu ele alacağız. Bu gün işinize çok yarayacak bir mevzu değilmiş gibi düşünebilirsiniz. Ancak tercihinizi yapıp, okulu kazanıp, eğitime başladıktan sonra “nereden geldim şu lanet bölüme!” dediğiniz anlarda ilaç gibi gelecek bu konu, ilaç...
 
Olmuyor mu? Oluyor!

Hem de yadsınamayacak sayıda aday bu hissiyat ile “yıllarımı vermişim, şu çektiğim çileye bak abi yea!” diyerek daha okulun ilk yılından itibaren arabesk bir yaşam tarzına bağlıyor olayı.

Son yıllarda tercihler bitip yerleştirme sonuçları açıklanır açıklanmaz en fazla soruyu bu müfredattan alıyoruz. Tabi bölüm tercih listesinde durduğu gibi durmuyor. Gidip biraz havayı teneffüs edince acı gerçekle yüzleşme zamanı geliyor. Bu sefer de “Hocam eline, ayağına düştük, bize bir çıkar yol göster!” diye inim inim inleyen binlerce tweet alıyoruz. Bu konuda en çok ses de tercih dönemi burnundan kıl aldırmayan aday profilinden çıkıyor. Gerçeklik bir Osmanlı tokadı gibi yüze çarptığı an bütün fırtınalı egolar, mutedil kıyı şeridi dalgalarına dönüşüyor.

Tercihlerde sosyal medya üzerinden ölümüne uyarı bombardımanı yapan bir eğitimci olarak mesela son yıl bu yöndeki soruları çoğunlukla cevapsız bıraktım. Kızdım çünkü. Sıcak temmuz ayında "aman hata yapmayın evladım, aman dikkat edin çocuğum..." dememize rağmen aday bizi dinlemediyse bunu haketti. Bilerek ve isteyerek yaptım bunu… Doğru zamanda doğru işler yapmak varken, kervanı yolda dizmeye çalışmak da ne ola ki? Haksız mıyım?

Bu kısa atardan sonra şimdi yeniden şu yatay geçiş mevzusuna dönelim ve konunun hakkını verelim.

Ha buraya yazıyorum. Sonra “görmedim, duymadım, ben bilmiyordum…” olmasın gençler! Uzunca bir yazı olacak. Sıkılsanız da okuyacaksınız, mazeret kabul etmem...

Yatay geçiş ne mesela? Bununla başlayalım.

Yatay geçiş kazandığınız bir bölüme, üniversiteye veya üniversitenin bulunduğu yere ısınmadığınızda, (evlilik programlarının moda tabiri ile elektrik alamadığınızda...) “galiba yanlış adresteyim aga” dediğinizde size sunulan bir yer, üniversite veya bölüm değişikliği hakkıdır.

Yani “burayı kazandık, mecbur buraya devam edeceğiz” gibi bir esaret çemberinden sizi çekip çıkaracak bir kurtuluş ilacıdır.

Navigasyonun sizi götürdüğü adresin yanlış olduğunu biraz geç farkedip, bildik yöntemlerle esnafa adresi sormaktır...

Güncel bir metafor ile açıklayacak olursak 4 çeker diye büyük hayallerle aldığınız GSM hattınızı, “aman çeksin de 3’ün 4’ün hesabı olmaz abi...” diyerek başka bir GSM hattıyla değiştirmenizdir. Şimdi bu son örnekle zihinde oturdu değil mi vicdansızlar…

Peki yatay geçiş hakkı herkese verilir mi?

Genel olarak lisans veya önlisans düzeyindeki programlara yerleşen hemen her adayın böyle bir hakkı vardır. Bu iyi bir şey! Kazandığın bölümle "bir yastıkta kocamıyorsun" en azından.

Açıköğretimde okuyanlar dahi yatay geçiş hakkından istifade edebilirler. Bu demek oluyor ki; üniversitede eğitim gören herkes bu haktan yararlanır. Aynen böyle.

Tercih kazası yaşayan öğrencinin kasko sigortasıdır da denebilir bir ölçüde. Bu kazayı bir şekilde telafi etme yöntemi. En azından yeniden, sıfırdan başlamadan ve zaman kaybetmeden... 

Kaç farklı yöntemle yatay geçiş yapılıyor? Şimdi buna bir bakalım.

Yatay geçişin 3 farklı türü vardır. (Nedense bu tür olayların genelde hep 3 farklı türü olur...)
1) Kurum İçi Programlar Arası Yatay Geçiş
2) Kurumlar Arası Yatay Geçiş
3) Merkezi Yerleştirme Puanıyla Yatay Geçiş

Kurum içi programlar arası yatay geçiş ile mevzuyu derinleştirelim;

Kazandığınız üniversiteyi ve bulunduğunuz yeri değiştirmeden o üniversite bünyesindeki bir başka fakülte ya da aynı fakülte içindeki bir başka bölüme geçmektir.

Metafor gelsin... Apartmanı değiştirmeden güneş gören güney cephe başka bir daireye taşınmaktır. Adres aynı ama daire kapı no farklı sadece…

Ya da GSM operatörünü değişmeden tarifenizde bir güzellik yapmanızdır. Konuşma, SMS ve net paketi daha klas bir tarifeye geçmek gibi mesela… Böyle yani...

Bu geçiş için kaç kişilik yer ayrılacağını yani kontenjanı, geçmek istediğiniz üniversitenin senatosu belirler. Sadece kontenjanı değil geçişte kullanılacak taban puan olarak da neyi dikkate alacaklarını da yine senato belirler.

Kontenjanlar geçmek istediğiniz programın mevcut bir yıllık genel kontenjanının %15’inden fazla olamaz. İlla kontenjan açacaklar veya bu kadar olacak diye bir kaide de yok. Üst sınır konmuş ama alt sınıra rastlamadım. Ben yazıyı hazırlarken bir alt sınır da gelirse "ki gelmez" ilave ederim...

Puanlarla ilgili yönetmelikte şöyle bir ibare geçmektedir, toparlanıp, ciddi okuyalım lütfen!

(Kırmızı karakterli yazılar yönetmelik hükümleridir. Cümleler benimkiler kadar keyifli! olmayabilir. Büyük beklentiye girmeyin...)

Farklı merkezi sınav puanları ile öğrenci alan programlara yatay geçiş için öğrencinin merkezi sınava girdiği yıl itibarıyla geçmek istediği diploma programı için geçerli olan puan türünde aldığı merkezi yerleştirme puanının, geçmek istediği diploma programına eşdeğer, yurt içindeki diğer üniversitelerin diploma programlarının en düşük taban puanından az olmaması şartı aranır.

Yani maddede diyor ki; Hacettepe’da İktisat okuyorsun ama aynı üniversitede İşletmeye geçmek istiyorsun. O halde ülke genelinde İşletmenin en düşüğü kaç TM-1 puanıyla aldıysa önce ona bakarım sonra da senin iktisada girdiğin yıl elde ettiğin TM-1 puanına bakarım. Yozgat Bozok Üniversitesi İşletmeye dahi yetecek bir puan almışsan başvurunu alırım. Böyle de iyimser bir senato. Senato gibi senato...

E güzelmiş hocam. Kesin geçiyor muyuz o zaman?

Tabi ki hayır. Diğer başvurular içindeki pozisyonuna bakılır. Kontenjana eşdeğer sayıda senden yüksek puana sahip aday yoksa geçtin hayırlı olsun. Varsa, nasip kısmet! İktisat da güzel bölümdür…

Bu yöntemle geçişin bir diğer kuralı eşdeğer düzeydeki bir programa geçiş yapma zorunluluğu. Yani lisanstan lisansa, önlisanstan önlisansa geçebilirsiniz.

Peki. Hangi sınıflardayken kurum içi programlar arası geçişleri yapabilirsiniz? Yine yönetmeliğin engin bilgisinden yararlanalım.

Yatay geçiş kontenjanları her bir diploma programı için ikinci yarıyıldan başlamak ve beşinci yarıyıl dahil olmak üzere, kontenjan ilan edilen her yıl için ÖSYM Kılavuzunda öngörülen öğrenci kontenjanının yüzde onbeşini geçmeyecek biçimde, ilgili yönetim kurulları tarafından karara bağlanır.

Madde biraz takla atmış ama olsun. Şunu diyor; Mevcut okulunda en az 1 yarıyıl bu çileyi çekeceksin, burnun sürtecek. Ancak ondan sonra bu hakkı sana veririm.

Bir de diyor ki; okuldan mezun olacağın son yarıyıla kadar bir değişiklik talebi ile bana gelmediysen bir daha da gelme. Son yarıyıl köprüyü trafiğe kapatıyorum diyor... Haklı bence de.

Bu yöntemle yapılacak yatay geçiş için üniversitenin ortak kullanım alanlarındaki panoları ve web sayfasını takip etmeniz gerektiğini hatırlatalım. Çünkü genellikle geçiş güzergahları bu platformlarda duyuruluyor.

Kurum içi programlar arası geçişin genel hatlarıyla bilgileri bunlar.

Şimdi ikinci yöntem olan kurumlar arası yatay geçiş olayına bakalım. Yani fiziki mekan değişikliği gerektirecek geçişe...

Bu yöntemle de geçiş yine eşdeğer programlar arasında yapılıyor. Kurum içi yatay geçişlerden farklı olarak bunda kontenjanı doğrudan senato değil, YÖK belirliyor.

Bir önemli farklılık da merkezi puandan ziyade not durumuna dikkat ediliyor olması.

Hemen bu geçiş yönteminin bir kaç maddesine dönelim. Toparlanın pls.

Öğrencinin, kayıtlı olduğu programda bitirmiş olduğu dönemlere ait genel not ortalamasının en az 100 üzerinden 60 olması şarttır.

Yani bu ne demek? Gayet açık! Ne açıklayacağım... Yönetmelik lütfen...

Önlisans derecesinde; hazırlık, birinci ve son dönemde yatay geçiş yapılamaz. Lisans derecesinde; hazırlık, birinci ve son sınıfta yatay geçiş yapılamaz, diğer yıllarda yapılabilir.

Burada da diyor ki; Hazırlık sınıfında geçiş için gelmeyin. 2 yıllıkta okuyorsanız 1. sınıfın ilk dönemi ve 2. sınıfın son dönemi gelmeyin. Eee ne kaldı? 1. yılın ikinci dönemi ile 2. yılın birinci dönemi. Yine de idare eder. Hiç yoktan iyidir.

4 Yıllıkta okuyorsanız 1. sınıfta dükkanı açmıyoruz, son sınıfta ise yine dükkanı kapatıyor, başvuru almıyoruz diyor. Eğer başka bir il veya üniversiteye bu yöntemle geçiş falan düşünüyorsanız öyle sabah seher vakti gelmeyin, son dakikaya da sıkıştırmayın olayı demek istiyor.

Yatay geçişin eskiden beri uygulanan şekli bu aslında. İlk yöntem de kısmen kullanılıyordu ama birazdan yazacağım merkezi puanla yatay geçiş yöntemi sisteme yeni entegre oldu.

Bu ikinci yöntem, ergenlik atarıyla başka kent ve kasabayı tercih edip, yurtta veya öğrenci evinde üç öğün makarna, cips talimine başladıktan sonra annesinin ıspanağına tav olan önemli bir kitle için kurtuluş yöntemi.

Özgürlük ve bağımsızlık bazen tahayyül edildiği kadar keyifli olmayabiliyor.

Özellikle şimdiye kadar büyük metropollerde hayatını ikame ettirmeye alışmış bir öğrenci, çayırlarında inek yayılan bir yurtta "ah ne güzel de doğası var buranın, tamamen organik..." diyebilme şansını ancak bir, bilemedin iki ay kullanabiliyor. Son ay da hani "kendim ettim, kendim buldum..." psikolojisinin zoraki etkisi ile.

İşte 2 veya 4 yıl bu çileyi çekmek istemiyorsanız okulda dersinize çalışmanız ve notlarınızı yüksek tutmanız gerekiyor baylar, bayanlar...

Konu epeyce dallandı, budaklandı yine. Tekrar dönelim mevzumuza...

Son olarak sisteme yeni giren merkezi sınav puanları ile yapılan yatay geçiş uygulamasından bahsedelim. Zira şu an gece gündüz demeden LYS yardıran öğrencileri fazlasıyla ilgilendiriyor bu konu.

Peki neden özellikle şu an sınava girecekleri ilgilendiriyor hocam?

Çünkü bu yatay geçişin kapsama alanı oldukça geniş. Sınıf öğretmenliğine yerleşiyorsun, sıkılıp matematiğe geçebiliyorsun. (Tam tersi bir örnek daha keyifli olurdu sanki...) Ya da mühendislik kazanmışsın, baktın olmuyor, şirazen kaymaya başladı... Ben işletme okuyacağım diyorsun mesela.

Hala şu an sınava girecekler için bir ilgi kuramadık hocam.

Peki!

Sınıf öğretmenliği hangi puanla alıyor? TM. Ya Matematik bölümü? MF.

Peki! Yeniden sınava girmeden bu geçişe izin veriliyor mu?

Evet!

O halde ne yapmanız gerekiyor?

Bu sene yapılacak LYS'de sadece sınıf öğretmenliği okuyacağım diye TM puanına ihtiyacım var ve matematiğe şöyle bir göz atar sadece Edebiyat-Coğrafya sınavı ile bu olayı bitiririm diyorsan; deme bunu. Yarın bir gün aynı fikirde olmayabilirsin. Çokça bu süreci yaşıyoruz. Danışmanlık görüşme dosyalarımız bu tür öğrencilerin gözyaşları ile dolu. 

Diğer bir ifade ile LYS aslında tek başına LYS değil. Size her türden farklı alternatifler sunabiliyor. Verilecek bir yanlış karardan sizi çekip çıkarabiliyor.

Peki nasıl yapıyor bunu?

Yüksek puan alacaksınız gençler. Tek yapabileceğiniz şey bu. Farklı puan türlerinden alabileceğiniz en yüksek puanları aldığınızda böyle bir durumun yıkıcı, moral bozucu etkisinden sizi alıp götürüyor.

Meslek ve kariyer süreçlerine hiç hazırlık yapmayan bir gençlik profilimiz var ne yazıkki! Sadece sınava hazırlık yapmakla işin içinden çıkacağını düşünen bir gençlik.

Bir de bazı mesleklere karşı öyle bir saplantı yaşanıyor ki; sanki herkes o alanda başarı yakalayacakmış gibi. Bazen tüm seçim sürecini trendler belirliyor. İşte bu trendler bazen sizleri hiç beklenmedik bir ara sokakta terkediyor. Nasıl düştüm abi buraya diyorsunuz.

Merkezi Puanla Yatay Geçiş yaşanacak böyle bir durumun imdat çekici gençler...

Şimdi kurallarına gelelim ve mikrofonu yine yönetmeliğe terkedelim.

Öğrencinin kayıt olduğu yıldaki merkezi yerleştirme puanı, geçmek istediği programın girdiği yıldaki taban puanına eşit veya yüksek olması durumunda başvuru yapılabilir.

Bu nedir şimdi? Şudur!

Bu sene alacağınız ve sizi bir okula yerleştiren puan değil, diğer puanlar da çok önemli. 2 veya 4 yıl boyunca Merkezi puanla yatay geçişe başvuru yapmak istemeniz durumunda kaçmak istediğiniz okula yerleştiğiniz yılki puanlarınız dikkate alınıyor. Eğer geçmek istediğiniz bölümün ilk yerleştiğiniz yıldaki puanına eşdeğer veya daha yüksek bir puan yakalamışsanız yürüyüp gidebiliyorsunuz. Yoksa yine pilav yemeye devam...

Peki başka?

Her eğitim öğretim dönemi için başvuruların Ağustos ayının 30’una kadar alınmakta, başvuruların değerlendirme işlemlerinin Eylül ayının 15’ine kadar bitirilerek, kayıtların da Eylül ayı sonuna kadar bitirilmesi gerekmektedir.

Yani dönem başlamadan bu işi bitiriyor sistem ve zaman kaybetmiyorsunuz.

Herhangi bir eğitim-öğretim yılı için her bir diploma programının hazırlık sınıfı dahil her bir sınıfı için ÖSYS Kılavuzlarında öngörülen öğrenci kontenjanının %30’u kadar yıllık kontenjan ayrılmaktadır.

%30 iyi rakam. Az bir kontenjan değil yani. Maddelere devam edelim.

Söz konusu esaslar uyarınca öğrencilerin başvuruları yükseköğretim kurumlarının ilgili kurulları tarafından değerlendirilerek yatay geçişleri kabul edilir. Başvurunun kontenjandan fazla olduğu durumlarda ÖSYS puanı en yüksek adaydan başlanarak sıralanarak kontenjan kadar adayın yatay geçişi kabul edilir.

Puan kriterini tutuyorsanız sisteme girişinize izin veriliyor ve diğer başvuran adayların performansına kalıyor iş. Kimin puanı yüksek ise kontenjanlar dolduruluncaya kadar geçiş yerleştirmesi yapılabiliyor.

Başvuruların değerlendirilmesinde sadece öğrencinin kayıtlı olduğu programa yerleştiği yıldaki ÖSYM merkezi yerleştirme puanlarının dikkate alınmakta, başarı vb. şart aranmamaktadır.

Yani burada da diyor ki; Diploma notuna bakmam, okuldaki başarına bakmam. Bana kazandığın yılın YGS veya LYS yerleştirme puanlarıyla gel...

Ara sınıflarda okuyan öğrencilerin başvurması halinde ilgili yükseköğretim programına başvuru yapıldığı yılda ÖSYM ile öğrenci yerleştirilmemiş ise öğrencinin öğrenim görmekte olduğu programa kayıt olduğu yıldaki ÖSYM Kılavuzunda yer alan kontenjan dikkate alınmaktadır.
 
Bu madde de şu anlama geliyor. Geçiş için başvuru yapacağın okula bu yıl öğrenci alınmadıysa yerleştiğin yılın öğrenci sayısına bakar, kontenjanı ona göre belirlerim diyor.

Öğrencinin geçmek istediği diploma programına, öğrencinin halen öğrenim görmekte olduğu diploma programına kayıt yaptırdığı yılda öğrenci kabul edilmemişse diploma programının merkezi yerleştirme taban puanı oluşmadığından geçiş yapılamayacaktır.
 
Diyor ki; senin yerleştiğin yıl geçmek istediğin okula öğrenci almadıysak üzgünüm bu geçiş yapılamaz diyor... 

Üniversitelerin ayrıca bir kontenjan ilan etmesinin gerekmemekte, başvuruların her yıl eğitim öğretim dönemi başlamadan önce yapılmakta, bahar döneminde başvuru alınmamaktadır.
 
Öyle üniversite her istediği dönemde bu tür geçişleri yapamaz, eğitim öğretim yılı başında işi bitiririm, kafam rahat diyor YÖK..

Ek Madde-1 uyarınca yatay geçiş için başvuran öğrencilerin ÖSYS Kılavuzunda programa kayıt olabilmeleri için aranan özel koşulların bulunması durumunda, bu koşulları sağlamaları gerekmektedir.

Yani özel koşul gerektiren bir dala geçiş yapacaksan o özel koşulları karşılayabilmen gerekir diyor. Bazı üniversitelerde bu var. Boy, kilo, cinsiyet, mezun olunan okul türü vs. gibi...


Neyse ben yeterince sıkıldıysam siz de sıkılmışsınızdır. Son bir kaç maddeyi yazıp olayı tatlıya bağlayalım..

Öğretim dili Türkçe programdan tamamen veya kısmen yabancı dilde eğitim yapan programlara geçişte öğrencinin yabancı dil şartını sağlaması gerekmekte, hazırlık sınıfında veya birinci sınıa geçiş yapmak isteyen öğrencilerin yabancı dil şartını sağlamaması durumunda yabancı dil hazırlık eğitimi almaları gerekmektedir.


Öğrencilerin Ek Madde -1 uyarınca sadece bir defa yatay geçiş yapabilmekte, ancak söz konusu madde uyarınca yatay geçiş yapan öğrencilerin ÖSYS merkezi yerleştirme sonucu kayıt hakkı kazandıkları yükseköğretim kurumuna daha sonraki başvuru tarihlerinde geri dönebilmektedirler.

Özel yetenek sınavı ile kayıt olan öğrencilerde merkezi yerleştirme puanı ile yatay geçiş başvurusu yapabilir. Özel yetenek sınavı ile öğrenci alan programlara yatay geçiş yapılamaz.

Mevzu budur gençler. Özetle diyemeyeceğim. Zira özet bir yazı olmadı. Umarım geçiş gerektirmeyecek bir tercih yapar, yürür gidersiniz...

Bitti... 
 

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Üniversite Taban Puanları Belli Oldu, Taban Sıraları da Yaklaşık Hesapladık...

Üniversite tercihleri başladı, tüm adaylara bol şanslar...

An itibariyle YKS tercih dönemine yine merhaba dedik...