LYS-4 Bitti, Önümüzdeki Sınavlara Bakacağız Artık...

Üniversite sınavlarının son ayağının ilk sınavı olan LYS-4 bugün, 517 bin adayın katılımı ile tamamlandı. Sınavdan çıkar çıkmaz telefonlarına sarılan adaylar twitter üzerinden sınava ilişkin onlarca değerlendirme yaptılar. Ağırlıklı görüş sınavın beklenenden kolay olduğu yönündeydi. 

Biz aslında sınavdan çıktıktan sonra kolay diye yorumlanan ama sonuçlar açıklandığında "bu muydu sizin kolay dediğiniz sınav? Bu nasıl sonuç vicdansızlar!" diye değerlendirdiğimiz nice sınavlar gördük. Bunda da benzer bir tablo yaşar mıyız? Bilmiyorum. Böyle bir olasılık var elbette.


Geçen yıl da Sosyal Bilimler sınavını sular seller gibi yapmıştı tüm adaylar güya. Oysa sonuç istatistikleri hiç de öyle olmadığını net olarak gösterdi. Örneğin 44 tarih sorusunda ülkem gençliği ortalama 13,12 netlik bir başarı performansı yakalayabilmişti geçen yıl. 14 Coğrafya sorusunda ise bu ortalama 5,82 olarak tecelli etmişti. Geçen yılın teselli sınavı ise Felsefe Grubu ve Din Kültürü testiydi ve 32 soruda 10,80 ortalamalık bir başarıyla adaylar LYS-4'ü noktalamıştı.

Basit bir hesapla adaylar geçen yıl 90 soruda 29,74 netlik bir başarı yakaladılar. 

Yani... 

Yani 100 üzerinden 33 alabildiler. 

Bu mu yani? 

Evet bu! 100 üzerinden 33

Sistemin adaylara en kolay gelen sınavı için dahi başarı bu düzeyde gerçekleşiyor ve sınavdan çıkan adaylar "oh mis gibi kolay bir sınavdı" değerlendirmesi yapabiliyor.

Bu senenin kolay sınav değerlendirmesine bu perspektiften bakmamızın daha sağlıklı olacağını düşünüyorum. Özetle geçen yıl yaşanan senaryo en iyimser tahminle bir kaç net daha artabilir sadece. Bu da puanlarda ve sıralarda oluşan toz bulutunu bir miktar dağıtabilir zannımca.

Gerçi TS puanları sizin de bildiğiniz gibi sadece Sosyal netleri ile hesaplanmıyor. Haftaya pazar günü uygulanacak kallavi bir Edebiyat-Coğrafya sınavı da bu hesaba fazlasıyla dahil oluyor. O sınavdaki performansın da nasıl seyredeceği en önemli merak konusu.

Bizimle birebir iletişim halindeki adaylar elbette sınava katılan büyük yığınların çok küçük bir bölümü. Zorluk kolaylık derecesi ile ilgili küçük bir kitleden alınan görüşler fotografın büyük kısmı için genel bir kanı oluşturmaz diyebiliriz. Işık verir ama birebir bu algıyı oluşturmaz. 

Hakeza sınavın zor olması ne kadar istenmedik bir durumsa, kolay olması da teknik açıdan sıralama sınavlarının en istenmedik durumudur. Soruların belli düzeyde bir seçicilik içermesi gerekir. Kolaylık algısına rağmen ben bu seçicilik unsurunu gerçekleştirebileceği kanaatindeyim. Sözelci adayların "Lanet olsun OBP'nin minnetine kaldık" demelerine gerek olmadığını düşünüyorum.

Neden OBP'ye minnet eylemediğimizin ise diploma notlarının herkese bol keseden dağıtılmasıyla bir ilişkisi var. 

Neyse! LYS-4 için bu kadar tefrika yeter. Şimdi önümüzdeki sınavlara ilişkin beklentilerimizden bir bukle yazıp, yazıyı tatlıya bağlayalım.

Yarın sabah Matematik-Geometri sınavı günü. Sayısalcıların ve Eşit Ağırlıkçıların tedirgin bekleyişleri devam ediyor olacak bu akşam.

Valla ben olsam hiç de öyle tedirgin olmam. Zira bu gün yapılan LYS-4 yarın ve sonraki hafta yapılacak sınavların zorluk derecesine ilişkin ipucunu verdi de arttı bile. Hatta biz bu ipucunu mart ayında yapılan YGS'de fazlasıyla aldık da aman çocuklar çalışmayı boşlamasın diye şimdiye kadar dillendirmedik.

Sistem, öğrencinin bilgi düzeyini, algısını, yeteneğini ve ders başarısını artıramıyorsam, sınav sorularında bir yöntem ve içerik değişikliğine giderek bunu sağlayabilirim düşüncesinde olabilir. Bu konuda elimizde somut bir veri yok ama kamuoyunda oluşan algı bu yönde. 

İşte bu nedenle yarın yapılacak matematik sınavı ile haftaya yapılacak Fen ve Edebiyat Coğrafya sınavlarının son yılların en kolay sınavları olma olasılığı oldukça yüksek. 

Belki nispeten Matematik ve Edebiyat Coğrafya'da az biraz kasalım diyebilirler ama fen bilimleri sınavının en az bu gün yapılan sosyal bilimler sınavı kadar kolay algılanacağı kanaatini taşıyorum. 

Kanaatini taşıyorum dedim, zira doğal olarak bu sınavlar hakkında hiç bir bilgim, fikrim, tüyom, yok. Olamaz da... 

Sadece hislerimiz bizi yanıltmaz ise kolay sınavların yılı diyebileceğimiz bir yılı yaşayacağımızı tahmin ediyorum.

Hisli rehber öğretmenlik ya da hisli eğitim uzmanlığı ne kadar bilimsel? onu da sizin takdirinize bırakayım...

Not: Vakit buldukça diğer sınavlarla ilgili değerlendirmeleri yine bu blogda yazıyor olacağım. Vakit buldukça girip bakmanız dileğiyle... 

Başarılar sevgili gençler...