Deneme Sınavları Moralinizi Bozmasın!

Sınava hazırlık süreci bazı adaylar için keyifli bir şekilde ilerlerken, bazı adaylar için ise can sıkıcı bir moda girmeye başlamış olmalı. Kasım ayının son günlerine yaklaşıldığında aday öğrenciler ufak ufak dellenmeye, huzursuzlanmaya başlarlar. Bu işin doğasında bu var, sıradışı bir durum değil.

Eğitim hayatı boyunca düzenli ve disiplinli çalışmaya alışmamış bir beden, bir zihin zaten ufak kaçamaklar yaparak bu günlere gelmiştir. İhmal edildikçe biriken ve biriktikçe de yavaş yavaş bir dağ gibi algılanmaya başlanan konu ve sorunlar inceden inceye vicdan yaptırır gençlere. Başlangıçtan itibaren yaşanan zihin zindeliği yerini yorgunluklara, bezginliklere, kaçışlara bırakmaya başlar.

İşte bu günlerin o kırıcı, o moral bozucu, o stres tetikleyici etkisini azaltabilmenin ilk ve yegane yolu yaşananların sıradışı bir durum olmadığını bilerek, ipin ucunu kaçıracak boşvermişliğin esiri olmamanızdır.

Sınav sürecinin karakteristik ve normal bir akışı olduğunu kabullenip, dağ gibi büyütülmeye ramak kalmış bu sorunları gözünüzde büyütmeden bir bir halletmeye çalışmanızdır.

Biliyorum! Hiç tarzım olmayan sıkıcı bir giriş ile yazıya girdik. Demem o ki; manyaklaşmayın olm ya. Daha işin başında havlu atacaksanız hiç oynamayalım. Şu günlerde zihninizde oluşmaya başlayan soru işaretlerine takılırsanız sizinle işimiz var yani. Takmayın bunları kafaya...

Merkezi sınavlara hazırlık her anı toz pembe ilerleyen bir süreç değildir gençler. Canınızın hiç ders çalışmak istemeyeceği, okuduğunuzu anlamayacağınız, masa başında oturmaktan sıkılacağınız anlar da olacak. O size sürekli "çalışın olm ya" diyen tipleri bu sınava hazırlıyor olsak inanın onlar sizden belki daha çok sıkılacaklar. Bir çoğu sizin kadar başarı dahi yakalayamayacak. Zira pek çoğu yaşını başını almış, beyin hücreleri zayıflamış, akson ve dandritleri arasındaki elektrik akımları kesintiye uğramış dayılar, teyzeler, amcalar... Bunlara takılarak canınızı sıkıp bizim de canımızı sıkmayın!

Bu yazımızın asıl konusuna daha hala gelemedik iyi mi!

Evet...

Bu kısa girişten sonra aslında bu yazımız daha çok deneme sınavlarının performansınız üzerindeki etkinliğini değerlendirmenize yönelik olacak gençler.

Biz uzmanların hep söylediğimiz bir şey vardır; deneme sınavları bu işin direksiyon eğitimidir. Yani derste ve bireysel çalışmalarınızda edindiğiniz teorik bilgi birikiminin deneyime dönüştürüldüğü anlardır deneme sınavları. Nerde gaza basacağınızı, nereden frene dokunacağınızı, hangi manevra için nasıl bir kavis çizeceğinizi, dikiz aynalarını nasıl kontrol edeceğinizi ve hangi sıklıkla kullanacağınızı deneme sınavları ile geliştirirsiniz.

Yalnız her yazımda yol ve yolculuk araçlarından örnekler veriyor olmam, acaba bilinç altında kamyonculuk ve uzun yol kaptanlığına dair bir sevgi ve sempatim olduğu şüphesini de akla getirmiyor değil. Benim bütün metaforlar bi şekilde E-5 karayolunda seyre çıkıyor dikkat ederseniz...

Saptırmadan konuya dönelim...

Deneme sınavları sadece kaç puan aldığınızı, kaç net yaptığınızı ölçen bir ölçme aracı da değildir gençler. Deneme sınavları aynı zamanda şu işlere de yarar;

  • Size zaman yönetimini öğretir,
  • Sizin sınav konsantrasyonunu sağlamanıza yardım eder,
  • Dersler ve testler arası geçişlerde size bir yetkinlik kazandırır,
  • Stresinizi ve kaygınızı yönetmenize yardımcı olur,
  • Eksiklerinizin tespiti için güzel bir araçtır,
  • Sınavın fiziki koşullarındaki belirsizliğe karşı direnç kazandırır,
  • Bireysel olarak bir şeyler yapabiliyor olduğunuzu göstererek özgüven kazanmanıza yardımcı olur,
  • Okuma, anlama ve problem çözme becerinizi geliştirir,
  • Uzun süre bir yerde kalamayan hiperaktif kişiliğinizi dizginleyerek sizi uslu çocuklara dönüştürür,
  • 2 buçuk 3 saat boyunca mobil cihazınıza bakmadan da yaşayabileceğinizi size gösterir,
  • Hele bir de benim gibi sıkı bir tiryakiyseniz sigarasızlığa sizi alıştrghpkdlgsahaha:)) (Hiç örnek bir hoca değilim bu konuda)

Daha bir çok şey yazılabilir deneme sınavlarına ilişkin...

Peki her deneme sınavı tüm bu saydıklarımızı sağlayacak oranda nitelikli midir?

Elbette değil!

Bazı deneme sınavları külliyyen zaman israfıdır.

Hocam canınızı yiyim hangileri zaman israfıdır diye sormayın, burada hiç bir deneme seti için yine hiç bir öneride ve telkinde bulunmam. Ben sadece bir deneme sınavında arayacağınız bazı özellikleri kavramsallaştırırım, siz girdiğiniz sınavları bu kavramlarla ölçer, kontrol edersiniz. Beni yayıncılarla, kursçularla, derneklerle papaz etmeyin lütfen!

Bir deneme sınavının niteliği uygulanacak merkezi sınavın standartları ile yakın olmak zorundadır. Soru kalıpları, müfredat içerikleri, kullandığı dil ve yöntemi gerçek sınav koşullarına benzemiyorsa o deneme çöptür. Manyakça bir sınavda dahi moralinizi yerle bir etme becerisini kazandırabilir size sadece.

Geniş katılımlı deneme sınavlarında tek referans noktanız o deneme sınavının testlerine ait ortalama ve standart sapmaların gerçek sınavlardaki ortalama ve standart sapmalardan uzak olmaması gerekir. Hocam bunu nereden bileceğiz diye soranlar; deneme sınavı uygulayan kurumlara girdiğiniz sınavın testlerinin ortalama ve standart sapma değerlerini sorun. Eğer aşağıdaki tablolarda yayınladıklarımdan çok uzaksa (iyi veya kötü hiç farketmez) o sınav bir kandırmacadan fazlası değildir. Ciddiye bile almayın. İyi sonuç aldıysanız sevinçten dört köşe olmayın, kötü sonuç aldıysanız karalar bağlamayın.

Bir deneme sınavının sadece içeriği değil, soruların sayfadaki yerleşiminden kullanılan yazı fontuna kadar, şekil ve grafiklerin çiziminden, kullanılan kağıt kalitesine hatta baskı tekniğine kadar her şey asla ve asla önemsiz değildir.

Çoğu deneme sınavı gerçek sınavlarda olduğu gibi bir komisyon ya da akademik heyet tarafından hazırlanmaz. Özellikle tek kişilik dev kadrolar! tarafından hazırlanan deneme sınavları risklidir. Akademik kurul ve ölçme değerlendirme uzmanının incelemesinden geçmeden, siyah şapkası yapılmadan basılıp uygulanan deneme sınavları pek çok sorunu da içinde barındırır.

Son 7 yılın Türkiye ortalamalarını sizlerle paylaşalım da deneme sınavlarının bunlara ne kadar yakın ya da bunlardan ne kadar uzak olduğunu bu değerlerle inceleme şansınız olsun.

Türkçe testinde katılımcıların genel ortalaması 15-20 net arasındaysa bunun standart bir sınav olduğunu söylemek yanıltıcı olmaz.

Sosyal Bilimler testinde tüm katılımcıların 10-12 arasındaki net ortalaması ideal bir sınav olduğu anlamına gelir.

Matematik testinde tüm katılımcılar 5-8 arası bir ortalama içinde kalmışlarsa bu da fena bir sınav değildir.

Fen Bilimleri testinde ise 5-7 arası ortalamalar testin standartlığının bir göstergesidir.

Grafiklere dikkat ettiyseniz bazı yılların sınavlarının nispeten daha kolay, bazı yılların sınavlarının ise daha zor olduğunu görebilirsiniz. 2017 YGS için bir öngörüde bulunmak elbette şu aşamada mümkün değil ama 2016 yılından daha zorlayıcı bir sınav olacağına dair genel bir beklentimizin olduğunu da söylememiz gerekir. Ancak bu zorluk, kötü bir şey değildir gençler.

Geçen yılın kolay olmasının sonuçlarını, geçen yılın adaylarından dinleyebilirsiniz. Bu kolaylık geçen yıl ne yazık ki sahaya olumlu değil, tam tersi olumsuz yansıdı. Bir puan aralığına düşen aday sayısı aldı başını gitti. Bu nedenle dua edin ve sınav geçen seneden biraz zor olsun.

Seçici zorluk düzeyine sahip her sınav tadından yenmez. Hak eden puanı alır götürür, hak etmeyen de yarı yolda kalır.

Siz siz olun, deneme sınavları ile moralinizi bozmayın.

Güzel sınavlar ve güzel puanlar görmeniz dileğiyle...


Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Üniversite Taban Puanları Belli Oldu, Taban Sıraları da Yaklaşık Hesapladık...

Üniversite tercihleri başladı, tüm adaylara bol şanslar...

An itibariyle YKS tercih dönemine yine merhaba dedik...