Sınav Kaygısı Bitti, Sıralamalar Ne Olur Kaygısı Başladı

Her yönüyle tarihe geçecek bir üniversite sınavını daha geride bıraktık. Aslında her yıl olduğu gibi gayet normal bir biçimde başlayan ve rutin olarak ilerleyen sınava hazırlık süreci, Aralık 2019 sonunda Çin'in Wuhan kentinde ortaya çıkan ve ardından tüm dünyayı etkisi altına alan COVİD-19 salgınının ülkemizde de görüldüğü Mart ayından itibaren çok farklı bir hal aldı.

Sınava hazırlık öğrencisinin kendisi ile baş başa kaldığı, yüz yüze eğitimin kesintiye uğradığı ilginç bir yıl oldu. Bir taraftan müfredatın daraldığı, diğer yandan sınav tarihinin 3 kez değiştirildiği, hakeza sınav tarihine kadar ev hapsine maruz kalınan bir garip yıl oldu.

Bu yıl yaşanan sıkıntılı süreç, sınava katılan adayların anılarında mı yoksa acılarında mı yer bulacak? Elbette onu zaman gösterecek. 

Zaten eğitimin merkezine oturmuş merkezi sınavların o bilindik kaygılarının, streslerinin, dert ve elemlerinin üzerine bir de sağlık güvenliği kaygıları eklenince tadından! yenmez bir sınav yılı yaşandı adeta. Henüz daha çok taze ve sıcak olan, hala yaşantılamaya devam ettiğimiz bu olağanüstü dönemi daha fazla yazıp, sizleri berheva dertlere yeniden gark eylemek istemem.  

Her sınav uygulaması tamamlanıp sonuçlar açıklanıncaya değin adayların en çok merak ettikleri şey, saçlarının ak mı yoksa kara mı olduğudur. "Aga madem girdik bir sınava, şimdi kârda mıyız yoksa zararda mı?" diye merak eder dururlar. Öğrenci gençliğinin kârından, zararında ne ola ki? Öyle maddi karşılığı olan para pul işleri değildir pek tabi ki. Sonuçta öğrenci esnaf, sınav da alınıp satılan bir ürün olmadığına göre öğrencinin kârı da, zararı da puandır, sıradır. 

Onca emeğin, onca koşuşturmacanın, onca uykusuz gecenin, sıkıntıların, kederlerin kısaca ertelenen yaşamın karşılığı en fazla 5 puan ve o puanın eriştirdiği bir o kadar sıralama.

Hocam bırak geyiği sadede gel diyenleri duyar gibiyim. Yaw olm uzun zamandır zaten buraya yazmıyoruz. Hazır okul açıldığı gün bahçede kalabalığı toplamışken nutuk atma sevdası depreşmiş, dakikalar boyu hamaset yardıran idareci abilerimiz gibi azıcık konuşalım da yüreğimiz ferahlasın. 

Evet!

Konu şu gençler...

Ne olacak bu puanların, sıraların hali?

Valla ben de bilmiyorum. Bildiklerimi sıralayayım...

Sınav, geçen yıla oranla TYT'de neyse de AYT'de biraz kolay geldi gibi. Özellikle Matematiğin kallavi konuları zorunlu olarak üvey evlat muamelesi görüp sınav kitapçığına giremediği için orada çorbanın lezzeti biraz kaçtı ellam...

Matematik öyle de diğerleri çok mu farklı? 

Sanırım değil! Eğer sınavdan çıktıktan hemen sonra bizi yanıltan, trolleyen bilgiler vermediyseniz sanırım tüm AYT'de seçicilik vasfı bir miktar zayıfladı gibi. Bilemiyorum! Sizin yalancınızım...

Önce kötü haberden başlayalım...

Bu yıldan bağımsız olarak sınav, böyle kolaylaşırsa, niteliği zayıflarsa, özensizlik hissiyatı uyandırırsa, girdiğiniz sıradan bir denemeden farkının olmadığını düşündüren hoşnutsuz bir duygu durumu yaratırsa ülke ortalamaları artar. Ülke ortalamaları artınca bir netin hesaplama katsayısı düşer. Katsayı düşünce benzer netler önceki yıla benzer bir puana sizi eriştiremeyebilir. Benzer puana erişemediğiniz için de sıralamalarda bir miktar geriye düşebilirsiniz. Bu olasılıklardan biri, şuraya koyalım burada dursun...

Bir diğer olasılık ise puan belki düşmez, yine aynı yerlerde kalırsınız ama bu sefer de sorular çokça aday tarafından yapılabileceği için bir puan aralığına düşen aday sayısı önceki yıla oranla artar ve geçmişte örneğin 4 bin adayın sıkıştığı bir puanlık dilime bu yıl 6 bin aday sıkışır. Olur mu? Olur... Ama bu demek değil ki tüm puan türleri ve tüm puan dilimleri arasında aynı oranda bir sıkışıklık yaşansın. Yaşanmaz çünkü bu eşyanın tabiatına ve başvuru yapan aday sayısına aykırı. Zira biliyoruz ki yaklaşık olarak geçen yıldan 100 bin daha az aday başvuru yapmış bu yıl. Bu sıralama açısından iyi bir şey...

Şimdi ikinci iyi bir şeyi belirteyim...

Bir önceki paragrafın son cümlesindeki 100 bin azalmaya ilave olarak sayının azalabileceği bir başka alternatifimiz var bu yıl. Zaten her yıl sınava başvurup da girmeyen yaklaşık 140 bin hedefsiz, idealsiz ya da mazereti olan aday olur. Bu yıl sürecin de kurşuni ağırlığı nedeniyle sınava yeterince hazır olmadığını düşünen, sağlık güvenliği daha baskın gelip bunu tehlikeye atmak istemeyen, mevcut koşullarda sınava katılmama fikri ailesi tarafından tolore edilen önemli sayıda bir kitlenin de sınava katılmadığını düşünüyoruz. Katılmayanların da tamamının vasat altı çocuklar olduğu yanılgısına düşmeyin. Özellikle lise son sınıf düzeyinden havuza giriş yapmış ama yukarıdaki gerekçelerle sınava girmemiş olanlar favori kitlem...

Başvuru/katılım oranları itibariyle sayının rekor düzeye çıkabileceği olağan dışı bir yıl bekliyoruz. An itibariyle bunun kaç aday olduğunu söyleyebilme şansına sahip olmadığımızı bilmenizi isterim. Sonuçlar açıklanıncaya kadar bu tezimizin ne kadar doğru ya da yanlış olduğunu biz de merakla bekliyor olacağız. Hemen her sınav salonunda bir kaç öğrencinin olmayışı bu yargının oluşmasına ve pekişmesine kaynaklık etti. Sınava katılımın düşmesi, üniversitelerin istemediği ama adayların şansını artırabilecek, işine yarayabilecek bir teknik ayrıntı. 

Sonuç olarak;

TYT'nin etkin rol üstlenebileceği bir yıl olabileceğini düşünüyoruz. OBP'nin etkinliğinin bir miktar artabileceğini tahmin ediyoruz. Öte yandan sınavın zorluk kolaylık derecesi sıralamadaki gardınızı düşürmüş olabilir. Ancak sonrasında belirttiğim aday sayısı değişimi hususunun ise bir dengeleme yaratabileceğini umuyoruz.

Her şeye rağmen belki geçen yıldaki puan ve sıralama değerlerinden daha zayıf bir yerde kendinizi bulabilirsiniz. Ancak çok uçuk sapmaların da olmayacağını beklemek en doğal hakkınız. Biraz sonra inceleyeceğiniz tablolarda da göreceğiniz gibi sıralamalarda bir yıldan diğer yıla tur bindiren vakalar yaşanmamış. Değişmiş evet ama bir yere kadar değişmiş. 

İşte tüm bunları gözlemleyip izleyebilmeniz için son 6 yılın sınavlardaki puan/sıra dengesinin ne olduğunu gösteren çizelgeler hazırladık. Bunları her puan türünde 195 ile 530 puan aralığını dikkate alarak 5 puanlık dilimler halinde bilginize sunduk. Virgülün arkasındaki değerlere göre de sunardık da tablolar bezginlik yaratırdı.

Linkte göreceğiniz tüm çizelgeler yerleştirme puan ve sıralarına göre hazırlanmıştır. Yani okullar tercih edilirken kullanılmış puan ve sıralardır. İlk 4 sıralama sütunu YGS sistemine, son 2 sıralama sütunu ise YKS sistemine aittir. "Hocam arada bir harflik fark var, niye ayırdınız ki?" diyebilirsiniz. Bu iki sistem arasında sosyal mesafe şart gençler. Her ne kadar tablodaki mesafe, sınav salonlarının sıra mesafesi gibi dar da olsa araya o boşluğu bırakmak gerek. O yüzden birine "ELMALAR", diğerine "ARMUTLAR" dedik. Çünkü kıyas götürmeyecek kadar farklılık içeren iki ayrı sistem.

Açeyim mi bir Mabel Matiz? Dinleyelim mi "Maya" albümünden bi parça?

E hocam! Vallahi buraya kadar tane tane okudum artık salın da gelsin dosya diyenler...

Hadi yürüyün o zaman... linke olm linke... 

#osymsıramadokunma :)



Yorumlar

  1. Sınav kaygısı, sıralama kaygısı.... Okuduk bişeyler😂😂😂

    YanıtlaSil

Yorum Gönder

Mesajınız site moderasyonu tarafından onaylandıktan sonra yayınlanacaktır.

Bu blogdaki popüler yayınlar

Üniversite Taban Puanları Belli Oldu, Taban Sıraları da Yaklaşık Hesapladık...

Üniversite tercihleri başladı, tüm adaylara bol şanslar...

An itibariyle YKS tercih dönemine yine merhaba dedik...